Umudumuz Gençlerimiz Ama
Umudumuz Gençlerimiz Ama

Umudumuz Gençlerimiz Ama

Küçük dünyasında yaşayıp da kendini dev aynasında görmek isteyen insanlara çok rastlıyoruz bu devirde. Kaf dağına tırmanmaya çalışanlar mı dersiniz yaratandan değil yaratılmıştan medet umup, şeytanın karşısında el pençe divan duranlar mı? Hakketmediğine göz koyup gözüne çöp batınca acısını karşıya yansıtanlar, yaşadıkları hayatlar ve sergiledikleri davranışlarla deist ve ateist bir gençlik yetişmesine ön ayak olanlar mı? İşte var da var. *** Kendini tarz sananların gençliğimize çok büyük zararı oluyor. Günümüzün silahı sosyal medyada yanlış da doğru da bir anda trend topik oluyor. Birçok gençle yapmış olduğum mülakatlarda mevzu hep kolay para ve zenginlik oluyor nedense. İki laf edelim istiyorum daha hal hatır sormadan jet hızıyla korktuğum yere geliyorum. Ben sormadan onlar söylüyor hayallerini açıyorlar, şimdilerde gündemde olan, Dolar, Euro dalgalanan ekonomi, Sanal para ve kolay kazanç üzerine herkes uzman olmuş maşallah konuşan konuşana. İzledikleri dizileri ve haftalık yüz binler kazanan karakterleri konuşuyorlar. *** Gerçek olanı aramak yerine sanal alemde kayboluyorlar. Toplum içinde offline, sanal alemde online oluyorlar. Sosyal sermayeden ne yazık ki mahrum kalıyorlar. Toplumu ayakta tutan en büyük değer olan güveni unutup güvensizlik ve bencillik üzerine yoğunlaşıyorlar. Narsist bir felsefenin içinde kaybolup gidiyorlar. Anne babalar da bu duruma ne yazık ki seyirci kalıyor. Evlilik, evcilik olmuş artık. Aileyi baba değil de çocuklar yönetiyor. Misafire hoş geldin yok, odasına kapanıp çıkmayanlar çok. Sorduğun zaman hep karınları tok. Neymiş devir değişmiş çocuğun üstüne çok gidersen psikolojik travmaya girecekmiş. Çocuktan çok geleceğini onlar düşünecekmiş. Yok öyle üç kuruşa beş köfte. *** Devrin değişmesine teknolojinin gelişmesine ve şartların hız radarına girmesine kimsenin itirazı da yok. Ama geleceğimizi hazırlamaya çalışırken çocuklarımızı pembe dizi misali hayaller aleminde yaşatan biziz biz. Şu korumacı yaklaşımlardan hemen vazgeçmeliyiz. Ezilsinler demiyorum asla, yanlış anlamayın sakın ha! Takip edin diyorum sadece gelişimlerini, gerçekçi kurdurun biraz hayallerini. Birlikte yiyin ne olur her akşam yemeğini. Karanlık çöktü mü evlerine girsinler. Gündüzleri uyuyup da geceyi sokakta geçirmesinler. Siz de biliyorsunuz Vali hikayesini; okumakla adam olunmuyor. Gençliğimiz için hızla tehlike çanları çalıyor...


Click Here to Visit